Yapay zeka odaklı teknoloji reklamlarına rağmen hala sizi heyecanlandıran bir kampanya SMS’i alamadınız mı? Ya mağazalarda, banka şubelerinde çalışacağı lanse edilen robotlara ne oldu? Chatbot’larda aradığımızı bulabildik mi? Blockchain devrimi geç kalmadı mı?
Merak etmeyin, teknoloji tam olarak öngörüldüğü şekilde ilerliyor.
Teknoloji alanında yeni bir kavram veya yöntem ilk ortaya atıldığında, veya henüz gelişme dönemindeyken hep aynı senaryo ile karşı karşıya gelmişizdir. Yeni yöntemin pek çok derde deva olacağını düşünüp beklentiyi yükselttikçe yükseltenler, hayatı bir anda değiştireceğini savunup tüm odağını bu yeni gelişmeye çevirenler, diğer tarafta yeni teknolojilerin henüz hayatına dokunmadığını söyleyen, somut çözüm görmemiş olup bunu eleştirenler…
Şu aralar benzer durumu yapay zeka alanında yaşıyoruz örneğin. Benzerini 90’lı yıllarda patlayan genetik araştırmalar furyasında da yaşamıştık, 2000’li yılların meşhur dot-com balonu hikayesinde de. Veya daha yakın zamana gelirsek, big data ve blockchain gibi teknolojiler için de benzer şeyleri söyleyebiliriz.
Geçmişten örnekler : Genetik furyası
Yaşı uygun olan çoğu kişi 90’lı yılların sonunda, İskoçya’nın Edinburg şehrindeki Roslin Enstitüsünde yürütülen genetik projesinin çıktısı olan, kendisinden 6 yaş büyük bir koyunun kopyası olarak dünyaya gelen koyun Dolly‘yi hala hatırlar. O dönem medyada sanki bir kaç sene içerisinde her köşe başında kopyalanmış canlılar, hatta insanlar görecekmişiz beklentisiyle yaygara kopmuştu. Arnold Schwarzenegger’in insan klonlayan kötü insanlarla savaştığı The 6th Day filmi de tam bu dönemde vizyona girmişti.
Yine hemen hemen aynı zamanlarda, 2000 yılının haziran ayında dönemin Amerikan Başkanı Bill Clinton, Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair ile Human Genome (İnsan Genomu) projesini duyuruyordu. Projenin kanserden yaşlılığa, kalp hastalıklarından astıma pek çok genetik hastalığa çözüm olacağı açıklanmıştı. Tam 20 sene önce Clinton, Cancer takım yıldızını kastederek şöyle demişti:
“Çocuklarımız kanseri sadece bir takım yıldız olarak tanıyacak”
Internet Balonu
90’lı yılların başında internetin yaygın kullanımı başladı. İnternet balonunun şişmeye başladığı tarih ise Netscape’in ilk tarayıcısını piyasaya sürdüğü 1994 yılı olarak kabul ediliyor. Binlerce web tabanlı iş fikrinin türediği, binlerce şirketin ortaya çıktığı bir aşırı beklenti döneminden sonra, 10 Mart 2000‘de balon Nasdaq’ta görkemli bir çöküş ile patladı. Küçük şirketlerin hemen hepsi yok oldu, büyükler de son derece sert bir şekilde sarsılıp, derin darbeler aldılar. Amazon gibi nispeten daha büyük şirketler bu ciddi sarsıntıya rağmen krizden sağ çıkmayı başarabildiler.
O dönemde Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman şöyle diyordu :
“İnternet ekonomi dünyasında en fazla fax makinesinin icadı kadar etki yaratacak.”
Amara Yasası
Geleceğe dair pek çok teknolojik senaryo alınıp satıla dursun, yeni bir teknoloji ortaya çıktığında Amara Yasası olarak bilinen kural hep geçerli olmuştur. Ünlü düşünce kuruluşu Institue for the Future başkanlığını yürütmüş, Stanford Üniversitesi’nde görev almış, Amerikalı araştırmacı ve bilim adamı Roy Amara, Amara Yasası diye anılan kuralı şöyle ifade ediyor:
“Yeni bir teknolojiden beklentilerimizi kısa vadede abartır, uzun vadede hafife alırız.”
Bir teknolojik gelişme ilk ortaya atıldığı zaman beklenti bir anda abartılı bir şekilde yükselir ve “Hype” halini alır. Hype kelimesini aşırı abartılmış, şişirilmiş şeklinde Türkçe’ye tercüme edebiliriz. Bir şeyin öneminin veya potansiyel değerinin uygun olmayan bir şekilde abartılması anlamına gelir.
Bir süre sonra karşılanamayan beklentiler sebebiyle ilgi kaybolur, beklenti düşer. Kısa vadede karşılanamayan beklentiler sebebiyle, uzun vadede söz konusu teknoloji hafife alınır ve önemsenmez. Koskoca Nobel ödüllü ekonomist Krugman’ın interneti faks makinesi ile bir tutması tam olarak bu duruma bir örnek.
Gartner’s Hype Cycle
Görüyoruz ki, ilk dönemlerinde teknolojilerden beklentinin bazen aşırı abartılması, çoğu zaman beklentilerin karşılanamaması, kimilerinin bu teknolojileri küçümsemesi, ilginin bazı dönemlerde kaybolması teknolojik gelişim sürecinin doğal aşamaları. İnsanlar teknolojiyi değil, çözümü satın alma eğiliminde ve teknolojilerin somut uygulamalara dönüşmesi tahmin edilenden çok daha uzun yıllar alabilmekte.
Gartner, teknolojik gelişmelerin yaşam döngüsünü Gartner’s Hype Cycle adıyla 1995 yılından beri raporluyor. Teknolojinin kavramsal olarak ortaya atıldığı ilk dönemden, olgunlaşıp yaygın olarak kullanılabilir ve fayda sağlar hale geldiği son döneme kadar (geçen zamana göre beklenti eğrisi üzerinde) aşağıdaki gibi özetliyor.
Innovation Trigger (Teknoloji Tetiklemesi): Yeni bir teknolojik kavram ortaya atılır. Çoğunlukla üzerinde konuşulan, ortada kavramsal bir takım hikayelerin var olduğu, ancak bu teknoloji kullanılarak geliştirilmiş yaygın kullanılabilir ürünlerin olmadığı bir dönemdir. Birinci nesil ürünler geliştirilmeye başlanır. Teknolojinin ticari olarak faydası ve kullanılabilirliği henüz kanıtlanmamıştır.
Peak of Inflated Expectations (Şişirilmiş Beklentiler Zirvesi): Bu erken dönemde yeni teknoloji ile yapılabileceklere dair beklentiler yükselir. Riski seven, erken kazanım peşinde olan bazı şirketler bu teknolojik gelişimi bir fırsat olarak görüp harekete geçer, büyük bir kısmı ise yatırım kararı için beklemededir. Beklentilerin maksimuma çıktığı bir zirve noktası vardır. Artık “Next Big Thing” bulunmuştur. Reklamını yapmak için en güzel zaman!
Trough of Disillusionment (Hayal Kırıklığı Çukuru): Negatif yönde eleştiriler başlar. Ortaya çıkarılabilen ürünler normal olarak şişirilmiş beklentilerin bir çoğunu karşılayamaz, teknolojiye karşı ilgi düşer, yatırımlar geri çekilir, pek çok teknoloji üreticisi bu süreçte başarısız olur. Teknolojiden beklentiler neredeyse teknolojinin tetiklendiği ilk zamanlardaki seviyelere kadar geriler.
Slope of Enlightenment (Aydınlanma Yokuşu): Şişirilmiş beklentilerden gerçekliğe dönüş sürecidir. Teknolojiden sağlanabilecek fayda somutlaşmaya başlar, “Next Big Thing” algısından dönülerek ayaklar yere basar hale gelir. İkinci ve üçüncü nesil ürünler üretilmeye başlanır, uygulanabilir çözümler sayesinde daha geniş bir kitle tarafından anlaşılmaya başlanır. Best Practice‘lerin üretilmeye başlandığı dönemdir. Beklentiler yeniden yükselmeye başlar, ancak ivme, asla ilk dönemki hype’a giden yoldaki kadar yüksek değildir. Yatırımlar artar, temkinli şirketler halen beklemeye devam eder.
Plateau of Productivity (Verimlilik Platosu): Teknolojinin geniş kitleler tarafından benimsendiği, pazarda işe yarayan uygulamaların görüldüğü ve teknolojinin verimli bir şekilde kullanıldığı dönemdir. Ticari olarak fayda sağlayan uygulamalar sayesinde farklı sektörlerden pek çok kurum tarafından kabul edilir ve yatırım yapılır hale gelir. Artık potansiyel fırsatlar değil, örnek müşteri uygulamaları ve Best Practice‘ler konuşulur. Yeni teknoloji ile birlikte gelişen sözcükler günlük konuşma diline yerleşir (Googling, blogging vb)
Gartner, her yıl Hype Cycle çalışması kapsamında 90 civarında farklı kategori için teknolojik olgunluk ve gelecek potansiyeli değerlendirmesi yapıyor. Yapay zeka için son paylaşılan grafik aşağıdaki gibi.
Üniversiteden mezun olduğum 2000’li yılların başında bile gündemde olan, üzerine tez çalışmaları yapılan Speech Recognition verimlilik platosuna ulaşmış. Speech recognition (yani konuşma tanıma) teknolojilerini, günlük hayatta pek çok uygulamada (Akıllı telefonlarda sesle text mesaj yazma veya IVR aramalarında sesle komut verme gibi) artık görebiliyoruz.
Gartner’a göre günümüzün diğer meşhur yapay zeka konuları henüz hayal kırıklığı çukuruna ulaşma yolunda. Beklediğimizi bir türlü bulamadığımız, faydalanmakta zorlandığımız günümüzün meşhur teknolojisi Chatbot‘lar şu an beklentilerin zirvesinde örneğin. Otonom araçları minimum bir 10 sene daha bekleyeceğiz. Robotic Process Automation (RPA) yazılımlarının verimlilik platosuna girmesine 2 seneden az kalmış, ancak beklentileri düşürmeye devam edeceğiz.
Hype Cycle’ları daha detaylı yorumlamak, yatırım risk profiline göre teknolojiye en uygun giriş aşamasının neresi olduğuna dair detaylı Gartner yorumlarını okumak ve teknoloji yatırım stratejisi konusunda fikir almak için Understanding Gartner’s Hype Cycles çalışmasını okumanızı tavsiye ederim.
Umut İşcan