Siz de ekip içerisinde sinerji oluşturmakta zaman zaman zorlanıyor musunuz? Ekibe katılanlar, ayrılanlar derken bu enerjiyi stabil tutmak bazen zor olabiliyor. Yeni üyelerin adapte olması, aynı sosyal dili konuşabilmek zaman gerektiriyor.
Şirket ekosisteminde her şey güzel giderken birden herkes kendini teslim tarihleri sebebiyle işlere gömülmüş ve uzaklaşmış hissedebilir. Aslında kıymetli olan o yoğunlukta bile motive olup akan hayatı kaçırmamaktır. Diğer türlü hayatın kaçtığını görünce stresli ve mutsuz bir çalışma ortamı oluşuyor. Bizler de bu durumu engellemek için kendi içimizde rutinler oluşturmaya başladık.
Bu rutinlerden ilki Nike Run uygulamasında yarışma düzenlemek oldu. Yarışmayı daha eğlenceli hale getirmek ve rekabeti arttırmak için birinci olana vermek üzere kendi aramızda bir ödül belirledik. Hem ödülü kazanma arzusu hem de yarışmanın fiziksel faydasını fark etmemiz ekip içinde motivasyonumuzu çok yükseltti. Uygulama içinde koşuya başlayınca yarışmacılara bildirim gidiyor “Bengisu koşuya çıktı.” şeklinde. Yarışmacılar da koşuya çıkan kişiye oturdukları yerden motivasyon efekti gönderebiliyor. Koşu sırasında kulaklığınızdan gelen ekip arkadaşınızın “Bravoooooo” bildirimi yüzünüzde kocaman bir gülümsemeye sebep oluyor. “Ben çalışmaktan daha fazlasını paylaştığım insanlarla birlikteyim” diyebilmeye başlıyorsunuz. Ekip WhatsApp grubu yarışmaya başladığımız günden itibaren susmadı. Birbirimizden mekansal olarak bağımsız ama disiplin olarak bağlı bir sosyal etkinlik oluşturabildik. Ekip içi iletişimimiz çok yükseldi ve kendimizi, birbirimizi evden çıkıp koşmak için motive ederken bulduk.
Diğer bir rutinimiz ise daha çok birbirimizi tanıma ve keyifli vakit geçirme üzerine kurulu. Kahoot üzerinden 15 sorudan oluşan yarışmalar yapıyoruz. Yarışmayı bir önceki hafta kim birinci olduysa o hazırlıyor. Hazırlayan kişi de kendi mizah anlayışı ve ilgi alanına göre soruları belirleme hakkına sahip. Bazen öyle anlar oluşuyor ki herkesin bileceğinden emin olduğu soruyu kimse bilemeyince yarışmayı hazırlayan kişi şaşkınlıkla bize bakıyor. Aynı zamanda Kahoot sayesinde birbirimizin sevdiği filmleri, kitapları ve karakterleri öğreniyoruz. Ekip arkadaşının favori film karakterini bildiğinde onu enerjisi düştüğü zaman ne ile kaldırabileceğini ve o an ne ile güldürebileceğini de biliyorsun.
Bütün bu rutinler bizi ileriye taşıyan alışkanlıklar oldu. Şimdi ekip arkadaşlarımızı daha iyi tanıyan ve sadece mesai saatlerinde değil sonrasında da ortak bir paydada buluşabilen insanlar olduk. Bu yüzden günlük hayatımızda kişisel motivasyonumuzu arttıran alışkanlıklara “Bunu acaba ekiple beraber yapabilir miyiz? ” bakış açısı ile bakmaya başladık. Bugün ekip olarak en güzel yerdeyiz, bu bakış açısıyla yarın daha da iyi yerlerde olacağımıza eminim.